Wednesday, March 5, 2014

ayşehanım igneoyası

Merhaba sevgili site takipçilerimiz. Bugunku konumuz ayşehanım igneoyası.


aysehanim igneoyasi 1


 Merhaba,

Bu gün sizlerle Ayşe Hanım ne yapsın serisine devam etmek istiyorum.



Buraya yazdığım fikirlerin internetin derin sularında kaybolacağını biliyorum.

Ya da şöyle söyleyeyim, size ne acayip bir profil çizdiğimin de farkındayım:)

Benbir girişimciyim, kafam sürekli projeler üretir durur.

Çoğu eşime göre beş para etmese de, ben biliyorum bir gün gelecek bu fikirlerimin hepsi uygulanacak:)

Yine eşime göre bütün girişimciler böyle der:)

Neyse boş verelim şimdi kendilerini, girişimcilik ciddi bir hastalıktır. Bu yüzden bu blogda benden (ömrüm olursa) daha çoook fikirler duyacaksınız.

Vallaha ister yaparsınız, ister yapmazsınız, size kalmış:) Ama şunu söyleyeyim, aşağıda yazacağım fikir süper, devamı gelecek, daha doğrusu devamı şimdi gelecekti ama, dün yaptığım plana göre yapmam gereken başka işlerim var:)

Yakında yazarım inşallah:)

**********************************

Yıl 2013,

Rüzgarlı bir gündü,

Balkonun kapısını açmasıyla kapatması bir oldu...Üşüdü, titredi bir anda...Çamaşır asacaktı vazgeçti. Rüzgarın biraz dinmesini beklemeliydi.

2 kere çamaşırlığı uçmuş ve rezil olmuştu. Artık böyle durumlarda daha temkinli olmalıydı, bunu biliyordu.

Aylardan ocak, günlerden cumaydı.

Canı sıkılıyordu bugün, haberlere bakmaya karar verdi...

Sonra çok büyük bir karmaşanın içine düşmüş gibi hissetti kendisini ve vazgeçti haberden ve haber içeren her şeyden.

Bilgisayarının başına oturdu, çok güzel örgü örerdi Ayşe Hanım...

Biraz bakayım, yeni şeyler var mı? dedi içinden.

Ve dolaşmaya başladı bildiği örgü sitelerini.

Gezerken biraz önce dinlediği bir haber zihninde yankılandı.

"Evet sayın seyirciler yerel seçimler

2014 yılı mart ayında yapılacak.

Ancak bir çok parti çalışma startlarını verdiler"

Bir ışık yandı Ayşe Hanımın zihninde...

Acaba dedi, ben küçük bir örgü kitapçığı oluştursam ve bunu aday adaylarıyla çalışan reklam ajanslarına ulaştırsam, onlarda kapı kapı gezip abuk sabuk hediyeler dağıtmak yerine en son kapağı ve orta sayfalarında aday bilgileri olan bu kitapçığı kampanyalarında kullanmayı düşünürler mi?

Fikrini hemen kağıda döktü Ayşe Hanım;

-İçerik neler olabilir?

-Kaç sayfa olabilir?

-kimlerle görüşebilirim?

-ev hanımları için böyle bir kataloğun yıllarca saklanacağını, atılmayacağını, umudu olmadığı halde seçimlere sırf bulunduğu beldede ismini duyurmak için girenlerin  aday adayı olarak yıllarca bu kitapçıklarda isimlerinin okunacağını, diğer broşür katalog vb. şeylerin şehrin çöplüğünde çoktan çürüyeceğini nasıl anlatabileceğimi düşünmeliyim...

-kitapçık başına ne talep edebilirim? Ya da toptan ajansla anlaşıp matbaa işleri, baskı dağıtım her şeyi onlara bırakıp, bu işte sadece yayını hazırlayan kişi mi olmalıyım?

Düşündü durdu Ayşe Hanım...

Üşümesi geçmişti.

-aday adayları ile görüşmek karmaşık geldi gözüne, ama reklam ajansından daha fazla kazandıracakları muhakkaktı.

Düşündüğü her şeyi yazıya döktü.

Bu konuyu çok sevdiği arkadaşı benbire:) danışmaya karar verdi.

Nede olsa o daha tecrübeliydi bu konularda.

Aradı arkadaşını, bir çırpıda söyledi düşündüklerini.

Benbir sessizce;

" Ayşem sessiz konuş" dedi, neden diye sordu Ayşe hanım merakla?

Reklam ajansları bizi dinliyor olabilir dedi:)

Sonrada güldü ve arkadaşına bunun harika bir fikir olduğunu ancak bir erken doğum olma hasebiyle bu fikri kuvöze alıp yoğun bakım yapmak gerektiğini söyledi:)

Ayşe Hanım sinirlendi, Allah aşkına Benbir ne diyorsun kuzum yaaaa, ben burada fikir diyorum, sen doğum diyorsun, erken diyorsun!

Ne zaman beni doğru düzgün dinleyeceksin sen?

Benbir karşıdaki sesin heyecanını söndürdüğünün farkındaydı...

"Ayşem hemen bir taslak hazırlayıp sana döneceğim canım.

Fikrin müthiş, sadece göbek bağını kesiyorum:) tamam mı?"

dedi.

Ayşe Hanım bir of çekmişti ama, buna fırsat vermeden telefonu kapattı arkadaşı.

Şimdi mecburen benbirin planlarını beklemek zorundaydı...deliydi doluydu ama Ayşe hanım severdi kendisini:)

Ne zaman arayacağını bilmediği için banyoya gidip eline sepetini aldı.

Düşünceler içerisinde çamaşırlarını makineden çıkarıp, balkona doğru yavaş adımlarla ilerledi.

Rüzgar dinmiş, şimdi içinde bir fırtına başlamıştı.........

...devam edecek:)

Hoşçakalın.


Ilginizi Cekebilecek guzel yazilar : ayşehanım igneoyası

No comments:

Post a Comment